Renaissance

gökten bir mit düştü

bütün ihtişamıyla

ilkin köpürdü deniz alabildiğine

sonra bir Tanrıça doğdu denizin göğsünde

Kıbrıs açıklarında


su soğudu birden

Akdeniz, Karadeniz'e göz kırptı

dalga geçti sanki

evet geçti, gördüm


lavanta renginde istiridye kabuğu içerisinde 

kahverengi bir inci

ışıltılı ve haris

balıklar ve ahalisi şaşkın 

su gibi güzellik karşısında 

Phocoena phocoena da 

...


Venüs 

ellerini tuttuğumda anladım

tuzlu suyun ne kadar sıcak 

ve gözlerinin bu kadar utangaç olduğunu

zaman ve mekan belirsizleşti yanındayken

gün batımına karıştı bedenin 

ve ben ezberledim kalbinin atışını


sönük ay ışığı altında 

başını kaldırmış

yıldızları seyrediyordun

ben seni seyrediyordum Venüs 

birbirine zıt cisimlerde buluşuruz diyordum

ne kadar da fizîki ve metafizîki bir dilemma


çok uzaklardan aynı gökyüzüne baktık

biliyorum

sen özleminle, ben ikilemimle

aynı hayalleri kurmuşuz

ne garip 

kimse kendini layık görmüyor sevdiğine


farklı zamanlardan kaç gel yanıma

paralel evrenin samanyolundan savrul koynuma

kıytırık tablolar asılı müzemin duvarlarında

karalamışlar duvarlarını çok kez, aldırma

gelip performe et aşkını

sonuçta aşk da soyut

aşk da kavramsal bir mesele

tıpkı sanat gibi

...


olmaz, derken dilim 

sen gel, diyor içimdeki ses 

sen gelirsen her şey biter, diyorum

korkuyorum

ve sen gelirsen her şey başlar, diyorum

nefes alıyorum


tutkunum gözlerindeki o vahşi ışığa

ilk defa titriyor ellerim bir tende

kırılmasını istemediğim en değerli ziynet

yanı başımda, bu müthiş bir heyecan

ve korku


içine çekiyor beni dalgalı saçların

kirpiklerinin yelkeninde savruluyorum

kaçak bakışlarının fırtınasında boğulurken

kıyılarına vuruyorum gözlerinin


kızgın güneşin alnında uyanıyorum

susuyorum sana yine

susuyorum


Venüs

gözlerine değen gözlerim 

çocukluğuma dönüyor her seferinde

belki de buluşmuşuzdur bir yerlerde

kim bilir hangi zaman diliminde

seninle, ellerinle, göz bebeklerinle

ruhunla, samimiyetinle, isminle...


bedenim, kalbim, ben ve sen

bir yola çıkıyoruz

ben hazırım

yeni denizlere yelken açmalara

belki karanlık dalgalarda savrulmalara,

belki durgun sularda uyuklamalara

belki boğulmalara, belki nefes almalara

Karanlık çağlara ve Rönesanslara

ben hazırım seninle yaşamaya 

ya da yeniden doğmaya

sese ve sessizliğe...


Hişt hişt! 

...




07 Eylül 2024 184 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar