Renk Pazarı
Boyacılar
Kurdular pazarlarını
Kalpazan toprak
Yine filizledi
Gülü, karanfili, hanımelini
Satın aldı ağızlar
Rengi kokuyu tadı
Ve de en yeni
Sözleri
Tanrıların en tanrısı
İyilerin en doğrusu
Anlatıların en duyuluru
Sevilenin en tapılanı
Ve ?en? in en büyüğü
En den
En gerçekler
En yeni sözler döküldü
Ağızlardan
Boyanarak
Boya pazarından
Kalpazan topraktan
En yeninin
En yenisinden
İnsanla doldu renk pazarı
Taştı
İnsanlardan
Tezgah çaktılar
Satan satılan
Alan
Birbirine karıştı
Pazarcılar pazarında satış
Hızlandı
İnsanlar
Oradan buraya
Buradan oraya
Koştular umarsız
Sattılar aldılar
Satıldılar
İnsanlar basıldı
Pazar içinde
Fırınlar dükkanlar
Bodrum katları
Yeni sözler
Eski sevişmeler
Ve yeni seksler bastılar
Bağırmasız
Sözlük-süzlük
Resim-resim
Fısıltılar
Sevgililer bastılar
Boyacının renklerinden
Sevgililer bastılar
Kalpazanın kokulu çiçeklerinden
Sevgililer bastılar
En yeni sözlerden
Ter yataklarında
Yoğurdular sevgiyi
Sessiz ıssı bağırmasız
Hiç bağırmasız
Bir ressam
İnsan pazarında
Cebinden çıkardığı bir avuç insanı
İnsan almak için
İnsana verdi
Ardından bir şair geldi
Yazar, uzman, bilim adamı
Ve avam
Verip aldılar
Aldılar aldılar da verdiler
Bir çocuk insan
Hani ?O?
İnsandan olma minik insan
?yok? olası
O'da geldi oraya
Geldi
Geldi de çıkamadı oradan
Savaş alanı oldu insan pazarı
Gördü çoğun
?yok? olası gördü
çoğun hepsini
Döndü her bir ne varsa
O'nun üzerine
O'nun üzerindeydi artık savaş
Pazarı da kurdular
Üzerine
Ne ellerini
Ne de gözlerini kaldırabildi
Karşı koymaya
Durdu
Her şeyiyle durdu
?An? kapsında
Durdu da
Geçemedi
Aynı savaş dedi
Aynı Pazar
Buradan
Ter yatağına
Sıçrayan savaş
Oradan
Rahimlere kurulan Pazar
Bağırmalı
Parça parça
Paralanış
Bunun için
Bu Pazar içinde
Savaş için doğuş
O düşündükçe
Satış sürdü
Hızlandı da sürdü
Tezgahlara baktı
İnsanların
İnsan sattıkları
İnsandan tezgahlara
Baktı
Boş bulduğu
Gök maviliğe
Baktı da
Baş kalırdı
Duymaya
Görmeye ?dem?
Ne varsa kendinde
Ve
Duyuramasa da hiç kimseye
Bağırdı
Canının acısını
Neredesiniz sizler
Gelin
Tenini günle
?Dost? ışığıyla sulayanlar
Yunusça, Nazımca, Mansurca
Gelin
Gelin de
?Tas tas güneş dökün?
üzerime
Tenini günle "Dost" ışığıyla sulayanlar Yunusça, Nazımca, Mansurca Gelin
Gelin de "Tas tas güneş dökün" üzerime Elimizden geldiğince tas tas güneş dökmeye çalışıyoruz.Sevgiler dost yüreğinize.Tebriklerim inci şiire ve size.Sevgiler.😙😙😙😙😙👍👍
bu pazar yakar insanı..
yine güzel, kendine has bir şir okudum kaleminizden tebrikler👍👍👍👍