Rıhtımdaki Meyhane
Bu gece çok efkarlıydı
Rıhtımdaki bir meyhaneye girdi
Eski taş rum evinden bozmaydı meyhane
Mavi yağlıboyalı tahta sandalyeler
Pötikareli masa örtüleri
Tavanda su kabaklarından fenerler
Balık ağlarında, kurutulmuş deniz canlıları
Fonda,insanı saç tellerinden
Parmak uçlarına kadar hüzünle titreten
Yunanca bir rembetiko çalıyordu
Küçük vazolarda yaz gülleri
Kimse yoktu
Tek müşteri kendisi
Tuhaf bir yemek zevki vardı
Kabak çiçeği dolmasıyla
Rakı istemişti bir duble
Bir de kavun, karpuz
Etle, balıkla arası yoktu
Doğuştan vejeteryen
İçtikçe herşeyi yakıp, yıkmak istiyordu
Anlamıştı, aslında onu hiç sevmediğini
Ziyan olan yıllarına yanıyordu
Tavandaki su kabaklarından fenerler, gökteki yıldızlar gibi.