Ruh Çırpınışları
Buddha'nın gözyaşlarında yıkanan lânet canlandı.
Günah tohumundan olma onlarca çocuk ıslanıyor
Kulaklarım bir âyinin içinde uyurken ölmeyi düşledim.
Çirkin büyücüler dolanırken dudaklarımın ıslaklığında
Ganj nehrinin üstünde dolaşan ruhum yaşlandı.
Buddha!
Seslendim, kırıldı inancın
Din cesedinden giderken kaç tecavüz yığıldı bu gece gözlerime
Bilmedin.
...
Salıncak üstü hayallerim vardı annemden önce
Bazen rüzgârın yörüngesine ters düşer
Yerle bir olurdu umutlarım.
Aydınlanmış bir şehrin bakire kadınları gibiydi gün
Nefes tene dokununca, şehvet çığlıkları beslenirdi
Bu yüzden hiçbir adamı sofrada aç bırakmadım.
Kaç piçi yüreğime bastırdım
Acısı kuruturken dudaklarımı, usulca ağladım.
Geçmişin yüzsüzlüğüyle doyup
Dişe dudak, dudağa hüzün besledim.
Belki de anlaşılmamak hüznün dudak tozuydu.
Şarabın sarhoşluğuyla uzandım koynuna
Bende arınmış bir ruh zamanı algılanamayan
Sendeyse labirentin çıkmaz sokakları yankılanıyor.
Acının çığlıkları kulak zarını parçalarken
Yüzüme şeytanın sinsi gülümsemeleri belirdi.
Kasıklarımda ölen bir çocuğun ağıtı yankılanırken, dokunmak yasaktı
Ben yinede dokundum küllerimin savrulacağını bile bile.
Günah tohumundan olma onlarca çocuk ıslanıyor Kulaklarım bir âyinin içinde uyurken ölmeyi düşledim.
Tebrik ederim .)
Kutlarım sevgili Meryem.
Sevgimle...
güzel bir anlatım,seçkiyi hakeden güzel şiir.teşekkürler,tebrikler...
bir sevişme kadının karışık ve fikirlerin havada uçuştuğu dünyasından ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi...
ne diyeyim... nice şiirlere...
tebrikler...
Yüreklere sessiz ama etkili bir dokunuşu vardır bazı şiir'lerin sizin ''şiir'' gibi...
İçten kutluyorum...