Ruhumun Kadını
Sen geliyorsun
Ben gidiyorum...
Yokluğuna mahkûm bir bedenin
Surlarından sesleniyorum sana
Sesini kaybetmiş bir avazla
Varlığını sorgulayan bir aşkla
Umutsuzca...
Sana “gel” diyorum,
Ama ben, gidiyorum.
Kurutulmuş çiçekler var ellerimde
Ölsünler diye topladığım.
Hayatımdan sakladığım kelimeler
Kendi gölgesinde kaybolan varlığım,
Yokluğum...
Sen benim yalnızlığım mıydın yoksa?
Kendimden bile sakladığım
Aynalardan kaçırdığım yüzüm
Yıllardır hiç bakmadığım.
Çocukluk sesimle çağırarak
Şimdiki aklımla kaçtığım... Kaçamadığım / aşk /
Ya da, hayatımın göz hapsi mi?
Her köşe başında yakalandığım.
Sen benim neyimsin?
Ben senin neyin?
Neden özlüyor seni ellerim?
Nereden tanıyor gözlerini gözlerim?
Neden ağlıyor hiç bir şeyi için?
Ya da neden susuyor her şeyi için.
Sen biliyor musun?
Yalnızlığım..
Odalar dolusu yalnızlığım,
Duvar teninde sessizliğim, sensizliğim
Sen biliyor musun?
Neden ben gelmeden önce gitti?
Son seferine bütün trenler
Ben neden geç kaldım mutluluklara?
Ve şimdi neden
Hiç görmediğim renklere aşığım fütursuzca? ...
Sen geliyorsun, Ben gidiyorum...
Ruhum acıların hamalı
Sırtında bir ömrün bârı...
Suskunluğumu bağırıyorum yalnızlığıma
Sana hoşça kal diyorum,
Sen hiç duymasan da.
Bir veda busesidir şimdi gözlerimde aşk
Yaralı bir mektup kâğıdı
Elveda... Elvedalar sana
Ruhumun kadını,
Elvedalar sana.
Elvedalara da "elveda" dedirtecek bir kadın gerekli ruhumuza. Çok duygulu, çok güzeldi yüreğinize sağlık..
Ya çok èrken geldik bu dünyaya, ya da çok geç kaldık....yine cok güzel yine çok dokunaklı. Tebrikler gönülden