Ruhuna Yandığım
mesela ulu orta koşup boynuna
sarılabilsem sana, çekinmeden, korkmadan...
ya da sahiden,
dokunabilsem ruhuna..
kapatmasan yollarımı,
kesip atmasan kırılmış bir kol gibi,
senden uzağa..
bıraksan da karışabilsem sana...
çılgınca sabahlasak mesela,
ya da zehir zemberek bir aşkla,
yansam ruhuna..
ellerini tutmak yetmiyor artık bana,
gözlerinden bakıyorken hayata...
yarıkları kapatmaya değen yagmurlar,
acılarımı söküp atabilir mi ?
seni senden çalar mı yalnızlık,
uykusuz bir sabaha kavusturur mu,
sana karışmış yüreğimin,
kül siyahı mabedini..
doymadım desem sana,
hiç bir zaman..
ve asla doymayacak olan,
basmakalıp bir aşkla,
kördüğümüm ben sana..
ey ruhuna yandığımın canı,
yaşamım senin başlangıcında,
gözlerin yetmiyor bana,
sen oluverirken her nabzımda..
müsadenle,
karışıyorum sana...
başlangıçtan öte,
ruhun sonsuzluğunda...