Rüştünü İspat Edememiş Duygular
Eski bir müzik kutusunun,
Tek jetonluk şarkısında
Fransızca bir aşktı gün
Karşımdaydı karşınız,
Nefesini tutarken nefessiz çalgılar
İkimizin değildi o şarkı
O dar-ı dünya
O gökyüzü o deniz
Ve siz,
Hayra yorduğum düşlerimdeki kadar güzeldiniz
Bilirdim...
Bir bakışlık baksam
Gözünü alacaktınız,
Tavana dikilmiş gözlerimin
Karıncalıydı dokunuşsuz ellerim
Tırnaklarım işaretsiz
Avuç içlerim üç kısa çizik
Cümleciklerim vurgun
Yamalı heveslerim yorgun
Sizli bizliydi kıyı, köşeniz,
Boğazına düşkün dalgalarımla
Elinize su dökemeyen kadınlar vardı,
Göğüslerinde düş izli
Arsız bir hoşça kal
Olmayacak dualar
Şöyle bir gülümsediniz,
Altın varaklı duygularıma
Yüzümü düşürdüm,
Unutkan bulutların ertelenmiş sularına
Kıldan ince boynum,
Nemlenmiş hüznümdünüz
Yüzüm yerdeydi
Sırılsıklamdı bin parçam
Tutamadınız...
Tutmadı yüzünüz
Suadiyemayısikibinonbeş
Demir Mutlugil
Şiir ve şair çoktan rüştünü ispat etmiş kutlarım içtenlikle Demir Hocam...👍🤐👍