Saat
Aydınlığına kıvrımlar çizen kızıl yol
Islak kağıtın öpülesi aynası
Bir gece doğumu batmaların sözcük demeti ki,
Hangi yöne durulsa ayaklarım
Eğri denize kül salan boşunalıkta ararım içimi
Kapat gözlerimi
Hiç yaşanmamış tarihe
Avucuma düşen tanelerin çarpıklığı
suyun dibi...
Bir gece yatağı
yanıbaşımda saat
Düşüme gemileri giyinen kurak gövdede
ayrılmaz cemre
Kulağındaki sese ne vakit geldim
Kur kendimi sevginin nehrine
Ey sesime çağıldayan mavi
Kırılırsa ayna
Doğacak çocuk çığlığı
Bir topal sabaha