Saat
Bir saatim vardı baş ucumda ki sandalyenin üstünde duran
Hep ona bakardım aynada kendime bakmadığım zaman
Bir yere yetişmek istesem yardımcı olurdu yelkovan
Pili bile bitse yalancı değildi gün de 2 kez doğruda kalan
Saatim de bozulup gitti küçücük ellerimden
Şimdi yalnızdım büsbütün karanlık gibi derinden
Ne kaldıran var ayağa kâbus dolu düşlerimden
Ne de çıkmıyor artık ses alarm olan yerinden
Uyumadım yalnızlığın harap korkularıyla
Biri çıktı sonunda tüm güzelliğiyle karşıma
Saatimi aramaz oldum beni tüm kaldırışlarında
Gülmeyin bana yalnızlığın saati bile arattığı zamanlarda
Gülseniz de elden bir şey gelmez bilirim
Ama söyleyin bana yalnızlıkta ne yapabilirim
Bir arkadaşım olsaydı ben de gülebilirim
Ama eskide kaldı şimdi güler geçerim