Saat İki Buçuk
Uykusuz kaldım
Ağaçlar bir orman gibi büyüdü
...
Sesimin kınında şiirler
Ve
Uzun duvarların yanık resimlerinde üşümüşlüğüm ki
Gelip gitmeler arası kuşandığım rüya.
Yan yana gülümsemenin kırmızısında
ağır koşular
Bazı gecelerin
Dağınık hüznün sakallarından harfler akıyor
Saat İki buçuk
Sessizliğe göçün kuyusunda ıslık dudaklar
Çoğalmaların derinliğinde zaman ve
bir çocuk yaralanaşı
Katmerleşen siste kentler
Toy rüzgârın fasılıyla iç geçirir eşiklere
Uzaklığın çığlığında vardığım odalar
hepimizin
Karanlığı çıplak görmenin ışığında
sarısı kundağın
Koyu gölgelerde ince bir yağmur sızlıyor
Söyelemek istiyorum gülün rengini
Yarım kalmış sevinçlere
Suspayı anıları süslerken evvel yaşanmışlıkların
Kendimi avutuyorum.
Uykusuz kaldım
Usul usul indi gökyüzü
Yıldız tozlarıyla üstüme
Mevsimlerden neydi
Yüzümün satırlarında
Kaç kişilikti yalnızlık
Hatırlamıyorum