Saat Oniki
Şu kurbağayı sana benzetiyorum sevgilim
Öylesine varsın
Hiç olamazsın artık istesende
Bak sevgilim
Biliyorsun bende hepimiz kadar tükendim
Sahici cümleler kuramam artık ikimize
Ben sana saat oniki dersem
Sen elbetteki seni sevdiğimi anla
Yoksa ikimizde düşünürüz bunları
Okudum gördüm bildim işte yaşamın
Şu sinmeyen tadını
Senide böyle sevdim besbelli
Ama gel şimdi bunları unutalım
Ve sen nabzıma bak
Şerbetimi ver
Bilirsin budur insan olmanın ustalığı.
Vakitlerden biraz biraz biriktir beni
Ki ben durmaksızın yok olan bir adamım
Hem bak görüyor musun gözlerimi
Bana soracak olursan
Ölüm yaşamanın belirtisi
Yine de unut dersen unuturum bunları
Şöyle usulca yaslanırım koltuğa
Ellerimi bir dünyaya uzatırımki
Olmuş olsun o dünya
Ardınca kıyametler kopsa bile fark etmez
Çünkü yoğuz ki zaten aslında
Ben yine de içerim sigaramı
Külünü savuraraktan rüyalarıma
Ve sevgilim ben hepsinden usandım
Sen niye bu kadar varsın acaba.
Ama utanma
Söyle diline gelen cümleleri
Söyleyecek sözünde kalmaz
Gücünde kalmaz öyle bir an gelir ki
Bak bana
Nasılda öpüyorum öfkemi
Kırgınlığımı nasıl derinden biliyorum
Ve sevmişliğimi
Topla geride bıraktığım düşleri
Geceye uzan
Geceye dokun
Ne duruyorsun kutsasana geceyi.
Ve sevgilim
Hepsinden usandım
Her ne varsa alemde
Geçtim hepsinden
Ve de bıktım böylece
Bir tek sen varsın şimdi
Allah'ta biliyor elbette bunu
Kapat gözlerini saat oniki.