Saat Sabaha Karşı Dört Ve Ben Hala Ayaktayım
Şiirim okunduğunda çok karamsar bir yapıya sahip olduğum düşünülecek belki ama;sadece lanet olsun,sıyrılmak istiyorum bu hayattan diyen,bazen kendine,bazen her şeye kızan,aslında sadece yorgun olan insanların yerine koydum kendimi.Umarım şiirimi beğenirsiniz,iyi veya kötü her türlü yapıcı eleştirinize açığım.Yorumlarınız benim için çok önemli,lütfen okuyup geçmeyin,selamlarımla...(Saffet Kızılay)
........................
Saat sabaha karşı dört ve ben hala ayaktayım;
Dışarıdan gelen yağmur şakırtıları,hayvan iniltileri,
İki sokak öteden belli belirsiz sesler...
Etraf hala karanlık,caddede kaçışan birkaç sokak köpeği,
Lambalarda loş ışıklar ve üzerine üşüşen sinekçikler...
Saat sabaha karşı dört ve ben hala ayaktayım;
Saçlarım dağınık,beynim bulanık,zihnim karışık...
Yolunda gitmeyen şey ne ?
Yalnız olmam mı,kendime kızmam mı,her şeyi boşlamam mı?
Yolunda gitmeyen şey ne ...?
Yakmak geliyor yeni bir cigara içimden,
Küllükler ağzına kadar dolu,
Devirdikçe deviriyorum feleğin kadehlerini,
Dağıtmak geliyor her şeyi içimden,olmuyor;yapamıyorum...
Saat sabaha karşı dört ezan seslerine karışıyor ağlayışlarım...
Bir ben ağlıyorum bir gökyüzü ağlıyor,
Boşaltıyoruz içimizdeki bütün birikmişlikleri bir bir...
Yitirdiklerim,koparıldıklarım ve elde edemediklerim;
Hepsi bir film misali canlanıyor zihnimde...
Çok yalnızım,hem de hiç olmadığı kadar yalnız...
Saat sabaha karşı dört ve ben hala ayaktayım;
Odam dumanaltı ,radyoda çalan en damarından şarkılar,
gökgürültüleri,geceye karışan ezan sesleri...
Kendimi arıyorum,nereye gidiyorum,ne yapmaktayım?
Neden yalnızım,neden bitkinim,neden olmuyor?
Ettiğim dualar,haykırışlarım,serzenişlerim,ahh çekişlerim...
Allah'ım neden olmuyor?
Saat sabaha karşı dört ve ben hala ayaktayım;
Mutlu bir yuva özlemi,mutlu bir aile,eşim,çocuklarım,
Annem,babam ve sevdiklerim...
Şimdi hiç biri yok yanımda,hiç birine ulaşamıyor ellerim...
Saat sabaha karşı dört ve ben hala ayaktayım;
Sanırım çözümü yok sorularımın,ağlamak,yakarmak boş bir uğraş artık,
Sabah oluyor,yeni bir gün,yeni bir güneş.
Ya tekrar akşam olursa,ya tekrar saatler dördü vurursa?
Allah'ım kurtar beni bu azaptan,al ruhumu bedenimden,
Ruhum bu dünyada değil,varsın bedenim de olmasın.
Ben başka bir şafak istiyorum,hiç bilinmeyen,
Ulaşılamayan,her şeyden bakir bir şafak...
Ey ruhumun arzuladığı sevgili ülkem,ey diğer yarım,ey gönlümün ordugâhı,
Al beni yanına,sar beni kanatlarına,uzat ellerini avuçlarıma,
Yeni bir hayat,yeni bir başlangıç,yeni bir ben uğruna,
Sana geliyorum,dergâhına geliyorum...
Sanırım o saatte dergahın kapıları kapalı ama gönül kapınız açık....Karamsarlık olmasa, hicran yarası olmasa herşey güllük gülistanlık olsa o zaman ne yapardık sevgili dost kime yazardık kime okuturduk içten gelen dizeleri....! Tebriklerim çokca...Sevgilerimle...😙👍