Sabah
Şu apartman girişinde
Yan dönmüş yatan köpek,
Berberin önüne asılmış
Mavi, sarı havlular,
Marketin tezgahında
Rengarenk meyveler, sebzeler,
Yağmurdan kalma su öbekleri içinde
Kaldırımlarda uyanan sabah.
Ne çok şey, ne çok.
Caminin kapısında tespih, mendil satan
Yaşlı bir adam, yüzünde çizgiler,
Ne çok şey.
Ceketinin düğmesi mi kopuk ne?
Gökyüzü, griden çalma, beyaz,
Ruhsuz, üstüne üstüne iniyor bulutlar.
Duruyorsun, durduğun yerde,
Durmadan devam eden çocuklar.
Bir kamyonet bitiveriyor yanında,
Kasisten geçerken gümbürdüyor.
Sen mi irkiliyorsun,
İrkilmen mi gerekiyor.
Bugün İstanbul nasıl?
Yine akşamdan kalma mı sokaklar.
Ya martılar?
Martılar da uyandılar mı acaba?
Neyim var benim?
Niye sessizim...