Sabahın Erkeni Yok...
sabahın erkeni yok
geç kalmışlığa nabız da değil
git gelmekle de bitseydi eğer şu hayat
herhalde
çoktan toplamış olacaktık
nalları biz,
gün bir nevi fitil
ateşi mumla arama gibi
aslında uzağa gitmemek gerek,
belki
soluğa rağmen
bir nefes kadar yakın
her türlü kabre
tuzak,
neyliyeceğiz bir de kalk gidelim dese,
tek avuç açmak yetmiyor
bekleme boşuna
boşluklardan
ses gelmez,
uydurulmuşluğa çerez
olmak istemiyorsan
güleceksin zamana
olsa da pis pis
deseler de tüh tüh,
hep duyduk kulak vermeden
işlenmiş o biçim
bize mahsusluk
gibi
sanması bir kenara
ölüm dahi bir
hiç,
mazi geçmişe kaçkın
geleceğe kırbaç
asılmışız farkına
varmadan,
özgürlük
ne olduğu meçhul
ben insan sen ise kul...
* Berlin,24.06.2018 *