Sabahın Türküsü
Bir mektup bıraktım
Paydostan sonra geceye
Soğuk bir uykuda kalmış savaş
Napolyon yanıp sönüyordu
Sabahı avlıyorum elimde ucuz şarapla
Görüntüler doğuyor
Barbar sanatçılar ,göz dikerek dahilerin tablosuna
Yabancı boyalar zamanla köhneyip duruyor kabuklar gibi
Bir mezar yazısı kırılıyor taburemden
Can çekişiyor tozları sonbaharın
Ağlamaklı yapraklar
Soluk rengi,ağırlık vermez toprağına
Rahatı kaçmış bir kez ruhumun
Anlamını bilmediğim dualara amin demişim baştan
Şarkı söylüyorum korkum geçer diye
Çocukken geçerdi ..
Şimdi telafi edilemez notalar var tenimde
Bir pazar çadırında doğmuşum
Burnumda yanlış tartıların kokusu
Adalet ,kambur bir mısra gibi uzanıyor şiirime
Kırgın aynalar bana
Çoktandır yememiştim küfrünü aynaların
Taradım saçlarımı
Yıldızlara şekil veren zambak öyküleri ile
Elimde erken açan güllerden bir beyaz...
Düşlerimde bit kıran kızlar
Zarif parmaklarıyla tırnakları gümüşten
Bir belalı susuzluk karartıyor tenimi
Örtüyorum karabasanımı beyaza
Korkuyorum..
Sızıvermişm annemin odasına
Yüzü duvaklı, uzanmış nur' un semasına
Kefen gibi akıyor zaman, korkumun kalbine
Sabahı avlıyorum
Kentin kenar mahallelerinde
Azalıyor yarasalar yavaştan
Gazete başlıkları duyulur
Sokağın altında pervazın