Sadece Bir An
En çok acıtanlar unuttum dediklerimmiş
Sessizliğe gömdüğüm eskilerimmiş
Hatta unuttum diye haykırdıklarım
Acı çekmem için gereken ise
Sadece bir an yüzüne bakabilmekmiş.
Ne kadar yıprandığını anlamak için
Sadece bir an.
Ölümün o amansız gaddarlığına kulak asmazken
O geçmişten gelen bir çift göz
Yeterli oluyormuş yerin dibine girmene
Her gün mezara yatmana
Kıyametine uyanmana
Seni sen yapan her şey için
Alt ettiğin korkuların
Denize fırlatıp attığın duyguların
Aldığın ağır yaraların
Altından kalktığın her mücadele
Ve senle gelen ebedi kayıpların için
Yok, olmasına yeterliymiş
Sadece bir an yüzüne bakabilmek.
Geceleri kurduğum o intikam planlarım
Ve onlar işte
Günün birinde tanıştıracağım
Eşim ve çocuklarım
O lanet planlarımda
O geçmişten gelen bir çift göz karşısında
Benle beraber
Her gece yatıyorlar mezarıma
Ve sabah kalkıyorlar kıyametime
Nafile
Şimdi ne düşünmeli
Neden medet ummalı
Yeniden ve yeniden nerden başlamalı
Hangi yarayı sarmalı hangisini zamana bırakmalı
Hangi şişeyi kırmalı hangi şarabı dikmeli kafaya
Ve nasıl zapt etmeli pelesenk olan bu taş kalbi
Hangi uçurumdan atlamalı her gece
Ve her sabah hangi umuda uyanmalı, yalnız.
Nafile
Her şeyin yok olmasına yeterliymiş
Sadece bir an yüzüne bakmak...