Şafağı Bekle
Yeniden küllerinden doğ çocuğum,
Yeni bir Güneş doğacak senin için,
Yeniden şafak başlayacak doğudan,
Umut tarlalarında başaklar olacak,
Alnı ak,yüreği pak çocuklar koşacak yollarda,
Sen sabırlı ol,
Düşme böyle yeisli işlerin girdabına,
Düşme böylesi karanlık işlerin peşine,
Gün doğmadan neler doğar demiş ataların,
Biraz sabırlı ol,
Biraz bekle.
Bil ki,
Sabır dağları taşları deler,
Hele yanında umut da varsa,
Ve her gün batıp yeniden başlıyorsa,
Elbet karanlık olacak,
Sen oğul şafağı bekle,
O şafak ki kızıl kıyametler doğurur,
Güneş başını vurur yerden yere,
Bir gürültü doğar dağların arasından,
Bu şafağın gümbürtüsüdür böyle.
Dağların ağlamasına bak,
Düşün neden bu dağlar ağlar böyle,
Vakti gelmişse şafağın,
Kuşlar sökün ederler bir yerden bir yere.
Kuşların kanatlarını bak,
Çırpıntıları çok olmalı kanatlarının,
Bülbülün haykırışını seyreyle,
O bülbül ki,
Aşıktır her güle.
Güle de bakmalısın çocuk,
Gülün gülüşü de esriktir,
Yaprakları daha yeşil,
Çiçeği de kızıldan öte,
Şafağın içine gir,
Esrarengiz şafağı şair edasıyla seyreyle
Daha sana dağların arkalarında bahsetmedim,
Sana ağaçların haykırışını söylemedim,
Umut tarlalarının başaklarından dem vurmadım,
Hele çocuk,hele,
Ne telaş böyle,
Biraz sabırlı ol,
Biraz bekle.
Kesip atma umutlarını,
Her kesilen baş mevta olur,
Sabır da bir kuş gibidir,
Uçup gider öyle.
Gel sana bir şey söyleyeyim çocuk,
Şu şairler var ya,
Onların umutlarından al biraz,
Şerbet eyle,
Ye.
Dağlar dağları kesiyor uyuşukluğuna,
Yer gök uyandı baksana,
Umut yağmurları yağıyor gökten boşanırcasına,
Miskinliğin telaşını bırak biraz,
Şu gök yüzüne hele bir baksana,
Bahar gelecekmiş silkindi dallar,
Uyandı yerdeki karıncalar,
Cemreler inecek toprağa, suya,
Ve dahi gönüllere,
Umut benden sana olsun armağan.
Yitikliğine keselim zamanı,
Düşlerimiz kaybolmasın içinde,
Hala şafağın kızıllığında ısınacağız,
Türküler söyleyeceğim, nah şöyle okkalı türküler,
Kesik yaralar olsa da yüreğimizde
Düş var,umut var içimizde.
Bekle çocuk,umudun yolcularını bekle,
Daha gün görmemiş sevdalar var içimizde,
Daha biz ölmedik,
Hiç bir şey bitmeyecek biz öldüğünde,
Her şey dönecek kendi döngüsünde
Biz ki umuda yelken açtık,
Biz ki esrik havalarda savrulduk,
Biz ki kızgın çöllerde kavrulduk,
Umudun yolcularıyız, bekle.
Hikayesini yazacağız tüm karanlık zamanların,
Baykuşların öttüğü yerlerde şafağı beklemiş olacağız,
Dört nala koşup geldiğimiz Asya'nın Dağlarından,
Bir selam çakacağız Anadolu'muzun orta yerine,
Dur hele çocuğum,
Bekle.
Elini böğrünün tam ortasına koy,
Gözünü yıldızların ortasına dik,
Ay yıldızlara kavuştuğunda,
İşte o zaman tam şafak vaktidir,
Uyuşukluk etme,
Şafağı bekle.
Sana Asya'nın Dağlarından haber gitirmişem,
Atların toynakları vuruyor Karanlık Dağlarının derinliklerine,
Karanlık Dağlarından beriye gel,
Şu bizim Güneş'in ülkesine.
Oraya Anadolu derler çocuk,
Hele biraz dinlenmelisin Güneş'in ülkesinde,
Bu yüzden sabırlı ol,
Bu yüzden şafağı bekle..
Bekle….