Safi Özlem
gün yüzüne çıkarmadım aşkı
çında eğik bir iğdenin altında seni bekledim
ıslak bir bankın üstünde küskünlüğümü soğuttum
ıspda, istasyonda bir çatı katında,
buradan atlasam sever miyim diye düşünürken
buz gibi bir balkonda, elimi tutsa yanar mıyım diye düşünürken
bulanık, içim dışımdayken
parmak değirsem küçük kalbime gözüksen , özlemken
söverken dünyaya, gel diye bağırken ölüme, seni bekledim
sapa sokakların ıssızlığında,
serkeş hüznümün yıl dönümlerinde
gözyaşı ile evliliğimin ilk gecesinde
kavurucu dudaklarımın yağmurunda
kendimi öptüğüm yerde, seni bekledim,
ortaya atmadan aşkı , alın izleyin demeden
havlu fırlatmadan ringin ortasına sonuna dek dövüşerek
ağzım gönlüm kırık seni bekledim.
kader ıkındı, ben açtırmadım bacaklarını
ağzını kapattım, doğuramadı aşkı , seni bekledim
izmde denize kıyı mutlu bir sigara yaktım,
çekmedim içime , mutsuz ciğerlerimle seni bekledim
pragda kafkanın heykelinin önünde , milena gelmeden
bukun takıldığı hipodromda,
rosaya çillerimi göstermeden , seni bekledim
safi özlemim
katıksız yemeğe oturdum, aç kalktım
dilim damağım kuru, susuzum ,
çölleri aştım geldim, seni bekledim
erken doğmadım yirmi sekiz yıllığım,
eksik kalacaktım, seni bekledim
aşka değer verecek ışıktın,
kalbiydin yeryüzünün, seni bekledim
dünyam, sana dönüştü, evrimim.
Mazideki ruhum satılık
Evvelim nedir, niye günüme bulaştırayım sızısını
umut şırınga ettin sesime ,
neşe gömdün vücuduma
çözdün dilimi, seviyorum derken filizlendim, yeşerdim.
Seni bekledim, iyi ki geldin.