Safran Çiçeğimiz
Bakışında yıldızlar parıldayan, dilinde ezgiler dökülen
Yüreğinde güneş saklı
Gözleri
Su damlacıkları kadar berrak
Çocuksumu gülümsemelerle
Baharlara koşan
Gül endamlı
Ağaçlara
Çocuklara
Özgürlüğe sevdalı
Dilek Doğan bacımız
Armutluda bir kuşluk vakti
Devletin silahında çıkan
Mermi
Yalnız seni değil
Halkları da yaraladı
Şimdi sokaklar kan pınarı
Suskunluk değil, düzeni boğacak isyanımız sardı her yanı
Asla zora, zorbalara boyun eğmeyen
Özgür duruşlu
Teni gül
Yarası barut kokan
Her küfrü
Bin kurşuna bedel
Halkların asil ruhlu Maraşlı kız
Mazlumlar özgür oluncaya kadar, sakın sessiz kalma
Onursuzları hiç bize güldürme, tüm katillerin yüzüne tükür
Hep özgürlüğe kavuşma telaşında olan
Bağrına namlu dayatılan
Kavgası onur
İsyanı zafer
Yüreği sevgi dolu
Safran çiçeğimiz
Bacımız, kızımız
İstanbul Boğazında
Denizköpüğü bembeyaz
Mevsim sonbahar geceler ayaz
Katil düşmanlar yobaz mı yobaz güle, çiçeğe bakmaz
Şahadet şerbeti içtiği yerde kan gölü içinde kalan
Güvercinimiz
Yoldaşımız
Seni
Unutmayacağız
İçinde zapt edilmeyen isyan ateşinle
Yiğitliğini yüreğimize işlendin devrim güneşini seven bacımız
Mehmet Çobanoğlu
27.10.2015
İstanbul