Şah ve Mat
demedim mi aşk biçarelerin oyunudur
yoksa şiirlerimi okumadın mı
sakladığın her gülü bir defter sayfası kurutur
kuru her yaprak bir rüzgar düşler düşerken
her düş uyanmak için güneşini bekler
ve toprağın altında sıralıca yatanların yoldaşları
sattı dediğin aşkı ömrüne cem edenler var
zamansa şahlanmış bir at sen masallar yaz
romanlar ille de kış işle nakış nakış
yeniden duysun içindeki pembe fistanlı rakkase
eski ülkelerin ölmüş askerlerinin çığlığını
‘’ imparator çok yaşa yaşasın şahanemiz ‘’
yoksa şiirlerimi okumadın mı hiç
demedim mi sana aşk biçarelerin oyunudur
düşünce iki yanına çaresizliğin hayat bu
hatırlamazdan gelmek güzeldir unutmak imkansız
varlık iç içe geçmiş düzeneklerin aynası
hayal ise hala pembe gül cücesi ellerin
yoksa şiirlerimi okumadın mı söylemedim mi
demedim mi sana aşk biçarelerin oyunudur
her şah koyduğu kuralı işine gelince unutur