Şairler Anlatırken Sevdayı
Can Atila'nın
" Güneş sen varken iniyor bahçeye
Yıldızlar sen varken parlıyor " dediği vakitlerdi ilk sevmeler.
Ve Nazım Hikmet'in
" Ne güzel şey sevmek seni;
Senin gülümsemeni hatırlamak gibi.."
Mısralarını dizdiği günlerdi ilk gülüşmeler.
Oysa sonra bir sis bulutu çöküyor üstüne bu şehrin. "Sana bir şiirler olmuş sevgilim... Hangi imla kitabına baksam ben'den ayrı yazılıyorsun" deyişi geliyor aklıma Özdemir Asaf'ın...
Ve ne zaman gözlerim dolsa hep Birhan Keskin teselli etti beni:
"Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin
Titreme daha fazla kalbim"
Son noktayı koyansa Necil Fazıl oluyor öyle ağırdan.
" Yaprak ağaçtan sıkılmıştı, sonbahar bahaneydi."
Ve bu mısraların dudağımdan döküldüğü günlerdi ilk gidişler.
Oysa ben bir günde düşmedim kuytu kuyulara. Karanlık çekmişti beni kollarımdan. Karanlığın neye benzediğini sormayın... Bilmem yeter mi anlatmaya gözlerime bakmanız.
Sözün özü..Ah o gözler neler anlatır Kaç dolu şairin imbiği süzülür dalgınlığa ki,öyle derinden kayboluş şimdi tüm karanlıklar.. Tebriklerimle