Saki
İçim'in
Acımın
Çaresizliğimin karanlığında,
Son çıkmaz sokakta
Adres'siz bir meyhanedeyim!
Hiç bir yön tabela'sının göstermediği!
Ben ve
Bir de benim
Kadim dostum yalnızlığım,
Çömelip oturduk,
Yarım yamalak
Bir öykünün yar'ına..
Saki sensin,
Sanki
Kimliksiz bir cellat!
Minik bir likör kadehinde ki
On dört boğum'lu akrep zehir'ini uzatıp,
"İç" diyorsun bana
"İç kana kana"..
Öyle ya;
Zurna'da peşrev olmaz ki,
Ne çıkarsa bahtına,
Kulaklarımda zonklayan
O son cümlen,
Dudaklarımda
Dudaklarının yakıcı izleri,
Ölü bir teslimiyetle
Tutuyorum boşlukta ki ellerini..
Şimdi ben;
Önümdeki masada
Yanık kibrit çöplerinden
Bir darağacı kurup
Bir tel siyah saçınla
Sallandırıyorum
Gözlerini..
İlginç,
Yafta da yazmıyor,
Ne bir suç
Ne de ölenin kimliği!
Damarlarımdan çekilen
Kanım değil sanki;
Uzay boşluğuna akar gibi
Kara bir deliğin yuttuğu
"Yeniden sevebilme ihtimalli"
Boynu bükük bir aşkın
Ira'yan
Ayak sesleri..
25/Haziran/2023