Saklı Kent
Varlıkla yokluk arasında
Solmuşluğun verdiği sarartı güçlendikçe
Ezberlerim,
Boşlukta umutsuz bir hikaye.
Yasak sevişmelerden geriye kalan
Parmak uçları tedirginliği
Okşandıkça zevke geledursun,
Ruhun yalnızlığı;
Zapt ediyordu bizi
Gecenin uzunluğu.
Ne kadar derine batsada
Acıtmıyordu
Issız terkedişleri oysa.
Saatlerin oynaştığı anlarda
Geceyi adımlarken koşar hızla
Biraz daha hafiflemişim sanki,
Farkında değilim
Yitilenlerin..
Fısıldıyor oysa ki rüzgar
''ilk değil bu yaprağı dallardan koparışım''..
Düne hasret,bugune yakın anlarda,
Oyalanadursun varlığım
Herşeyden habersiz öykülerim.
Kulağına dolduran sesimle özgür
Saçlarını okşayan elimle çocuk
Sevinçsiz gülüşmekte zaman.
Adını hatırlamadığım
Boş,insansız sokakların
Gözlerimi kamaştıran güneşine karıştı
Boşlukta dolaşan tutunmalarım.
Takındı mutluluk renklerini
Dibine kadar indi,
Unutulmuşlukların.
Kapılar,kapılar
O eski yüzlü
Güneş görmeyen tokmağına vurmakta
Herşeyden sıyrılmış gölgemiz.
Güneş görmeyen tokmağına vurmakta Herşeyden sıyrılmış gölgemiz.
tebriklerimle