Şakşakçı Kalpler
seni unutmak isterken
sokağın kuytusunda
şakşakçı kalplerle sevdiler
bir kez daha. ve tekrar.
saçları kızıl rujla örülmüş
sokak kadınları
örümcek ağının örgüleri gibi
sokağa çıkmadan önce kıpırdarken yapraklar
yapay göletlerden bir kurbağa zıpladı
partizanların şairi taşlamaları zararsızdı
taşladılar. ve taş attılar. mart’ın sarışın
kaldırımlarından fahişeleri yükseldi
yağmur suyunda sabunlu kabarcıklar ortaya çıktı
su birikintisinin aynaları titredi ve kırıldı ışıkta
hür zincirlenmiş kalbimden bir damla kızıllık sıçradı
ve nedense hala kanıyor. ve kanıyor. sensizlikle.
şakşakçı kadınların bazıları
ellerimi ısırdı bazıları gözlerimi
ve kefen beyazı kanımı
aleve saran dudaklarından
tükürdükten sonra şarkıları ovuştururken
çizgili gömleklerle kader çizgisini
ve aralarından palyaço olanları gülerken….
ve sen güzel kadın….duyuyor musun
göğüs kafeslerinde sürekli şakşakçı kalpler şıngırdıyor
ritimle sokak başlarında
takla atmak ve takır tukur takırdamak
yasak olduğu halde
ve dedim ki,
lanet olsun bu sensiz yalnızlığıma
bir gün anlayacaksın sana olan ölümsüz sevdamı….