Sallanmayı Bilmeyen Salıncak
kasıkları sancılıydı sevdasızlığın...O doğdu
vücut buldu aşk ,aramı açtı yalnızlığımla
şimdi bak müşkül
maruzatım var
sarıda geçmez benim kızaran yanağım,
beklerim yeşili
dalga boyudur ışığımın,fotosentezimdir
kurudur katranım,
ayağına yapışmasın diye ince sazın
içim sallanmayı bilmeyen salıncak
önemi de yoktur çoğun,azın
şurası göğümdür
O dur...
şurası yerimdir
O dur
yerden göğe kadarımdır üstelik
koyamam bir yerlere
tamam deniz köpüğüyüm biraz
ki annem de öyle derdi
gemi dumanı
yerebatan sarnıcı
tamam söyleyemiyorum Z leri
ama o kadar kusur
kadının küçük kızında da olur
aslında söylenemeyen o ad,
var ya
hiç acıtmadan canımı
çeneme çok sık vurur
deli balı da şifadır yarama
bak söylemedi deme
o beni en çok sever
bana canım da der
doğum lekemdir o görünmeyen
kırışan alnımın yazısı
çaput bağladığım budanmış dalım
karakovanım
seccadem,ipek örtümdür
evim evi değildir
olsun ne çıkar
takdiri ilahimdir
can evimde bolca yeri var
sana ne oluyor müşkül...kes bileklerini,
öl sonra
suadiyensanikibinonsekiz
Demir Mutlugil