Salt -Sen-lik

Seni sorar kalbim, saat başı
Sevgiliyi getirmez, meçhul zaman sayacı
Körelmiş artık ruhum,
Dinlemez akşamcı sabahçı

Bir ona işlemez, çatlamaz hiç sabır taşı
Yüreğim ateş üzerinde sacayağı
Görmez güneşi, yağmuru, karı, saçağı
Yalnız sanadır sadıklığı

Tek kelimene kolayca tutar saflığı
Kilitlenir sana hayatım, unutur solu sağı
Gururudur yanında olan sağdıcı
Önemsemez aslında benliği sende saklı

İlk hediyendir çiçek altında saksı
Hazırdadır kalp, yar etmez seni
Top tüfek saldırı
Düşününce dolar gözlerim, akar bir salgı

Gözetmektedir yolunu, bilmez pazartesi Salı
Elime aldım bir saman kâğıdı
Takmadım ne sanatkâr ne sanatçı
Çizdim bir gemi sancağı

Devam ettiremedim, düştü kalemim
Kapladı her tarafı bir sancı
Doğru bildiğin sensin sebebi
Doğru kapıldığın sanı

Dilim bir akarsuysa, sensin yegâne sapağı
Laftan anlamaz gönlümde
Olmuşsun koskoca bir saplantı
Sana bir şey olduğunu duysam betim benzim sapsarı

Açılır bir yara içimde, sürülmez merhem, tutmaz sargı
Titrer her yerim, bitmek bilmez sarsıntı
Rüyet eder, anımsamaz hatırı satırı
Yok, mu bu aşka bir savcı

Çekinirim rahatsızlık vermekten ama gösteremem de saygı
Artık benim ol can, bu kaçıncı gün, hangi sayı
İyiysen iyiyim, alırım selamlığı
Dinlerim bize çalınan serenattı

Bilmem yine soğuğu sıcağı
Sadece sen varsın bende bedenim sana sığınmacı
Olmasın sen de diye sığıntı
Çekti dünyalar kadar sıkıntı

Yeri geldi nefessiz kaldım kalbim sıkıştı
Tek dileği yanında olmak sarılmak sana sımsıkı
Oysa şimdi seni görebilmek bile sınırlı
Bu sevgi bambaşka, sıra dışı

Anlatamaz derdini seçemez sırdaşı
(Düşünmez kendini)
Ne çok ister senin sırtını sıvazlamayı
Kalbim de bulunan yara, geçti sıyrığı
Dayasa kafasına silahı

Kurtulmaz yinede bu beden sevda hastası
Gördük, geçen kışı sonbaharı
Daha ne bekler ki gönül daha sonrası
Silinecek ismim eksilecek soy ağacı
Durumumu anlatmaya yetmez söz dağarcığı...