Şalvar Meselesi
Ne zaman bir çam ağacı alsam elime
O ilk bulduğum mantar gelir hatırıma
Ve Arşimet'in ;
Suyun kaldırma kuvvetini bulduğundaki gibi
Haykırışım gelir,
Buldum buldum diye.
Ama ne yankılanmıştı o sessizlikte...
...
Birde evden kaçışım vardı
Yada kaçmayı deneyişim...
Onu da neden yapmıştım bilmiyorum ama;
Torosların ormanlarında,
Nereye gideceğimi bilmeden,
Çok ama çok korktuğumu hatırlıyorum,
Birde ağlayışımı, çam ağacının altında.
...
Kalbim fışkırıverecekmiş gibiydi sanki;
Tuttuğum o ilk balığı oltadan çıkarırken.
Denize düşüp heyecanımdan,
Acıyan dizime aldırmadan,
Pantolonun hesabını vermekti evdekilere
Beni en çok kaygılandıran.
...
Ve sınıfımızdaki O çıtı pıtı kızı...
Sarı saçları upuzun...
Herkes koşardı da peşinden,
Dalga geçerlerdi arkadaşlarım
Aynı sırada oturuyoruz diye.
Utanırdım...
Kendimi o kadar çirkin bulurdum ki,
Yakıştıramazdım kendimi,
Bana Gülen gülerken...
Ne zaman bir sarı saç görsem upuzun
Hala O kız gelir aklıma ansızın.
...
Ha; birde şalvar meselesi var amma .
Yok! olmaz.
Onu anlatamam burada.
01.03.2009
Kutluyorum şair; çocukluğumu yaşadım dizelerinde. Nicelerine...
Dost bravo diyorum yüreğine ve şiirine amma o şalvar davasını okuma hevesim hep olacak, sanırım çocukluk hepimizde benzeşmelere dayalı, bendekide bende saklı ve hala kızartır yüzümü hatrıma düştükçe; kendini anlatan içten dizelere teşekkür sunuyorum saygım ve sevgimle Şair...