Sana Bakamazken Ben
Bu şehir kalkıp gelebilir mi sana
Aşkla..
Ya ben ? Ya sen ?
Ben çocuklar gibi oyunlar oynamadım belki
Belki bu yüzden biraz ağır yüreğim
Bir sana özgür
Bir sana esir
Kuş gibi hafif bir sana..
Sen öyle bir şeysin ki
Dokunurum hayallere uçsuz bucaksız
Varlığınla suret bulur arşın soyutlanmış kanatlısı.
Öyle bir şeysin ki sen
En güzel şiirin en güzel dizesi, henüz okumadığım
Ya da yazamadığım bir kitabın aşk dolu satırlarında gizlenen.
Islak yanaklarım yalnız sana kızarırken
Hicap eder allanmış bir elmanın bir yarısı.
Yankılanırken gülüşlerim, sensiz bu odada
Kıskanır mutluluklar simsiyah duvarları..
Kıskanır yakınlar kalbimde büyüyen gözlerini
Ben kıskanırken yakınları, mesafelerin ötesinde...
Ben onlar gibi olamadım belki
Belki bu yüzden kırgınlığı kalbimin, hayata
Ama bir sana mutlu
Bir sana hasret
Dimdik ayakta bir sana..
Öyle bir şeysin ki sen
Yangınlar kül ederken sevgileri, aşkları
Ferahlıktır nefesin yangın yeri ruhuma..
Sen öyle bir şeysin ki
Solsa da gönlümün bütün baharları
Yine tazedir sana derdiğim gülleri ömrümün..
Gitmeler zorlaşırken her gün doğumunda
Kalmalarındır ışığı şehrimin gün batımlarında.
Özlerken gözlerim gözlerini, incilerin arasından süzülen sesini
Kıskanır el olmuş gözler, taş kesilirken, birbirine karışan gülmelerimizi.
Kıskanır eller biz olmuş bedenlerimizi
Kıskanırken sen olmamış suretleri, sana bakamazken ben...