Sana Gel Demem
sana gel demem
sus konuşma
bilemedim
cennet mi cehennem mi gözlerin
dipsiz kuyu gibiydi
karanlık ve derin
kelebekler vakitsiz giyerken ak kefeni
eridi avuçlarımda ümitler
boğuldu karanlıklarda aşk
deli bir rüzgar esti
sana dair ne varsa yıktı geçti
paslanan yağmurlar sağıldı bulutlardan
havada küf ve toprak kokusu
zapt etti kumsalı
zehir saçan zakkumlar
küskün yakamozlar derinlere daldılar
dolunaya inat
kafam da çalmaz oldu tam tamlar
kırlangıçlar kesti ateş dansını
atmıyor yüreğim gümbür gümbür
aklım karışık dilim dolaşık
gönlümün içinde diken
sırtımda kamburum sen
olduğunu bilmeden
diyordun ki; "Gel, Desen'
aşk üstüne karalarken meramını desen desen
zaman olmadı yar
üşüttü haziranda yağdırıp kırağı
uzaktan seyre bakarken ağyar
sessiz çığlıklarla yaktı ağıtlar
göründü yolculuğun son durağı
durdurun zamanı inecek var
bekleme
istesem de diyemem
sana gel demem
👍👍👍👍👍👍 ................... Bilmediğin gözlerden açılan kapılardan geçmeyecksin; dikkat edeceksin; temkinli olacaksın Nilüfer, bileceksin ki geçtiğin o kapının ardında dipsiz bir kuyu olabilir:)))))) Keşke de "gel" deseydin:)))))) Şaka bir yana; Güzel bir serbest okudum kaleminden, anlatım sade ve duru; akıcı, ahengi nefis; hüzün ve içtenlik dizelere yerli yerinde yerleştirilmiş, okuyanda çokça çağrışımla kendi içinde muazzam ve biraz da buruk bir duygusal yolculuk yaptırıyor; her şeyden önce ütopik değil; ayakları yere basıyor şiirin; bu durum da hecedeki titizliğinin serbeste deyansıması gibi geldi bana; Nilüfer, sevgili şairem; Bu güzel şiiri okuttuğun için seni ve usta kalemini yürekten kutluyor, selam ve saygılarımı yolluyorum...
👍👍👍👍👍