Sana Gelirken Ben

Sana gelirken ben
Şiirlerarası yolculukların aşk molasında
Bitmeyen mesailerin duygusuzluğunu taşıyan
Uykusuz garsonların ellerinden demli bir çay içtim...
Dilinin tadını vermiyordu şeker
Ve sıcaklığını, buğusu...
Nasıl benzesin!
Zarif boynun değil miydi durgun suların kuğusu...

Sana gelirken ben
Ayaküstü yalancı sohbetlerden geçtim
İki dakikada tüketilen kaşarlı tost
Yan koltukta sahte, geçici bir dost...
İçimde cam kenarına hasret koridor hüzünleri
Sorsam cevaplar mıydı
Ayrılıklardan mı beslenir şarap üzümleri?

Sana gelirken ben
Issız, keyifsiz, kafiyesiz yollardan geçtim
İsmi çoktan unutulmuş bir şairin aşk şiiri gibiydi sokaklar gece yarısı
Kavuşmaya hasret, hece yarası!

Hüzün çökmüştü yorgun çay bahçelerine
Kim bilir gün boyu ne kadar çok dert taşıdılar
Sımsıcak bir sevgili gibiydi,
ters çevrilmiş sandalyelerin masalarla uykusu
Yardan yara almış sevdaları andırıyordu
Kepenklerini sımsıkı kapatmış dükkânların
Bir daha seversem, terk edilir miyim korkusu...

Sana gelirken ben
Defalarca ihtiyaç molası veriyordu otobüsler
Oysa sadece sevgine ihtiyacım vardı benim.
Biraz aşk birazda tuz çekiyordu tenim.
Ama geçecekti elbet bu hasret
Sana kavuştuğunda yol yorgunu bedenim...

Ey gönlümün gül gülüşlü ilham perisi
Sen bakma benim deli dolu olduğuma
Bayram pabuçlarıyla uykuya dalmış çocuklar kadar şenim.

Sana gelirken ben, kendime uzaklaştım
İliklerime kadar senim!
Bütün dertlere ara verdim
Aç kapıyı, sana geldim.

11 Ocak 2019 444 şiiri var.
Yorumlar