Sana Kimse Söylemedi
Dalıp gitmişim bir akşam üstü
Bırakıp kendimi açıklara
Bir dalga vurmuş
Bir nihavent
Kimsesiz kıyılarda
Bir kayıkçının, kürek sesleri
Dalmışım işte öyle bir ara
Ne münasebet
Nereden çıkardılar seni unuttuğumu
Sana
Dalgalardaki kayıkçıyı
Kimse söylemedi mi ?
Güneş ağır bir uykuya girerken
Devrederken gecenin gözlerine
Sıcak gülüşünü
İçim ürpermiş
Üşümüşüm biraz
Ellerimi ısıtırken nefesimle
Bastırırken içimde hasretini
Yeşile çalmış gözlerim
Bakarken bir martının gözlerine
Ne münasebet
Nereden çıkardılar gözlerini unuttuğumu
Sana
Yeşil gözlü martıyı
Kimse söylemedi mi ?
Kimsesiz hasret alacası sahile
Köpük,köpük vuruyor asilik
Yer gök hazan
Birazdan yağmur bastıracak gibi
Birazdan ağlayacak sanki asuman
Ne de kasvetli bu Kasım
Yıllardır dinmeyen
Sesinin uğultusu gibi
Çarpıyor şakaklarıma rüzgar
Dualarda açık kalmışcasına
Yüzünü arasına aldığım avuçlarım
Çoktandır özlemiş
Gamzenin fiziki haritasını
Öyle düşünürken özlemini
Bir bebeğin kahkahası deşti
Issızlığın rahmini
Umut koktu bir an
Yaşamaya dair
O aralık
Gülümsemişim işte
Ne münasebet
Nereden çıkardılar sensiz güldüğümü
Sana
Umut kokan o bebeği
Kimse söylemedi mi ?
Doğrulurken yerimden
Vakit
Başladı geceyle sevişmeye
Hani o akşam buluşmalarımız gibi
Dudaklarının kırmızısında
Bıçak sırtı keskin darbeler
Kanıyor
Kanatıyor her gece
Şimdi şuracıkta çizip kaldırımı
Bir kız çocuğunu resmetmeli
Sek sek tadında
Çocuk yanlarımızı vurmalı
Hoyratça
Kaldırımın ezik taşlarına
Umut olmalı
Umut yoksa eğer
Özleminin ne işi var kollarımda
Ne işi var doğacak güneşte
Gamzenin
Gülüşüne ayarlı sıcaklığı
Açıp avucumun orta merkezini
Emanet ettim kör bir falcıya
Sıkıntılıymış son günlerim
Özlüyormuş ruhum tenini
Üç vakte kadar
Gelecekmiş beklenen
Yüzüm gülecekmiş
Yastığa değdiğinde başım
Kendini alıp gitmeyecekmiş
Baktı gözlerime kör falcı
Anlattı durdu
Sana vurgun bir şeyler
Ne münasebet
Nereden çıkardılar fala inandığımı
Ama bu hasreti falcıya
Fallarda senin çıktığını
Sana
Kimse söylemedi mi?