Sana Yazıyorum

Sensizliğin,nefretin ve hüznün
Asıl kimliğinden yazıyorum bu kez sana.
En sadık dostum gecenin,
En karanlık,en ücra köşesinden...
Öfkemi kusmak geliyor yalana,dolana
Yani sana,sadece sana...
Kader!!!
Diyorum demesine ama;
Öylesine işte.
Ne sitem ne isyan yok gönlümde.
Fakat kader değil,keder
Ve heder olmuş bir ömrün
En güzel denen yerinden yazıyorum sana...

Öyle ki:
Dağılmışım,titriyor ellerim
Ne gücüm ne sabrım yok artık.
Benden bana kalan tek benim
İnan onda da gözüm yok artık.
Aştım azrailden yana korkumu,
Sildim geleceğe olan kaygımı
Ve gömdüm yalan mezarına;
Sana olan sevgimi ve de saygımı.
Yani gülüm;
Yıkılmışlığın benliğinden yazıyorum bu kez sana...

Saat gecenin bir vakti
Düşünüyorum istediğim şeyleri
Mutluluk,huzur ve hepsi
Anladım ki;yalnızlıkta,sonsuzlukta gizli.
Ancak içim almıyor bitişleri
Ve usul usul tükenişleri.
Gözlerinin dokunduğu her yer,
İhaneti haykırıyor yüzüme.
Gittiğin külde ateşsin şimdi,
Kızıl bir günbatımı yüreğimde.
Ve işte;
Yaktığın kalbin küllerinden yazıyorum bu kez sana...

Bir bardağı doldururcasına
Dudak payı bırakmadan.
Ve boğulurcasına
Sigaradan duman duman.
Sevdim seni anlamadan.
Şimdi ise adının yerinde;
Kocaman bir 'hükümsüz' yazıyor.
İhanetini duvarlara kazıyorum,
Tıpkı şafak karalarcasına.
Attığım her çizik kanatsa da,
İçimi derinden parçalasa da,
Bir acı kaldı senden bana
Göz aldanmalarına inanmam daha.
İşte bak;
Nefretin beşik kurup,
Sallandığı yerden yazıyorum bu kez sana...

Oyun içinde oyundu bizimkisi,
Dünya denen yalan alemde.
Bittin ve sildim bir kalemde.
Kalbi kara,yüzü kara sevdiğim.
Bahtımı kara kılan
Yüreğimde derin yara sevdiğim.
Şimdi kanmışlığın hüznü var içimde,
Bir de son nefesin kederi
Ve kocaman sandığın ömrün,
Bir nefestir bedeli.
İşte yalan sevdam;
Ömre son selamı ecelin gönderdiği,
Azrailin tuttuğu ellerimden yazıyorum sana...
Nefesimin kesilip,sesimin çekildiği
'Son durak' denen yerden yazıyorum bu kez sana...
Ve bil ki;
Herşeye rağmen;
Tüm nefretime,tüm bedduama,
Tüm kinime rağmen:
-Yine de sana yazıyorum...
Sadece sana...
Sana