Sancılı Bir Aşkın Gözyaşı S/eli

Seni çınar ağacına sordum
yanıtı çok uzundu yaprakların arasında yüzüme güneşin ışığı vurdu
yapraklarına adını yazdım endamın göründü b/akan sularda

gölgesinde seni gördüğümde endamı b/akarken
seni düşünürdüm
sen ağlıyordun hüzünlü günlerimde

Türkçe unutup bir yabancı lisanla haykırdım
''ez ji te pır hezdikim...''
ve haykırırken
her seferinde hasretle özlemek anılar da...

gürbette sayılı bir istanbul deniz turu kadar şahane umutlu derinlikler sardı
içimde sen olan köşkleri yalnızlık saran görüntü...

ve denizin en derin yerinde boğuluyorum
yokluğunda varlığın en derin yerinde
varsan uçuyorum
yoksan sürünüyorum çölde kumsal bir deniz kıyısında

yılan misali korkularımla kaldığım başıma geliyor
ulu orta geri ileri sözlerin hep eksik kalıyor heybemdeki gülüşlere
yaşamın artısı eksisi doluyor umudun sepeti taşarken
korkmazsam bile herkes düşman oluyor bu aşkın hikmeti yalan sözlere

inat ettim sevgide öyle anlatırdı yaşanan ölümsüz aşkın g/özyaşlarını
gürbet uzak yollar dağlar ölüm bile vız gelirdi
sana sevdam demek bile hoş seda ediyor özlenen günlerin hatırına..

yemin ettim seninle yürüdüm görmeyen amalı gözlerin kör sevdaya dair değilken
korkunç tutkular topladım yüreğimin tomurcuklanan çimlerine

düştüğüm yollar kaf dağın ardında
feryadımla seni çok seviyorum diye derin denizin deryasında
derin oflarla çekilmiş sineye otlar kurursa
ya düşündüğüm aklıma geldi şarkısını duyarcasına içim hüzün sararken

gülüşün hüzünlü bir aşkın gülüşüyle asılan ağacın dalları yeşillendi
gönül defterinde ki hatıralı anılar unutulmuş gönüller kırgın
ve hüzünler serpiyorum denizli deryalı köpüren seslere

gözlerimle uyandıran şevkin gözyaşları sele dönerse
yağmurun öfkesi b/aşka b/akar..

her güzelin tutkusu başka sesin ayazı gecenin rojdası aydınlık sarar yüzleri
parlayan gözler hakırırcasına gün tutuşur aydınlık günlere

11*08*13*

*yorum yokluğunda acıların sesi yankılanır yüreğimin sularına**