Sancılı Güneş
Sancılı güneş sanki yasaklı
kuştacılar saf saf inmişler biryerlerden
gözlerimi kısmış bekliyor gideni geleni
boşuna bekleme boş hasret bunlar
binlerce yıldır aynı yalanlar
dil paslanmış ağızında sen ne söylüyorsun sızıma
memurmu kesildin başıma raptı zapçımı?
sende git yanaklarımdan akan yaşı silmeden
sıkıntılı güneş kaçak
kaçacak tabii hisleri kirişleşmiş
ağır kanlı bu adamdan
esmeraldada görmemişti onu
güneş sancılı sanki yasaklı
perdelerimin küf kokusu
sigaranın katran karasını söküp atamıyor.
cigerlerim bu çürümüş beyin sensizliğe mahküm edilirmi
birgün sevda yazarsa iki büklüm kambur
parmaklar asılı kalmış sanki acı acı
gözyaşı bu acı sancılı güneşin
parıltısına karışmakta
gökkuşağı renkleri değil
hasretin sevginin çıkarsızlığın rengi bu
kimse anlamaz kendinden başka
uzatılan aşkı almaz dost elini tutmaz
o zaman biz niye varız dost olmayacaksak sevmeyeceksek birbirimiz
sancılı güneş olanca sevgimle ben seni kucaklıyorum
seni seviyorum sancılı güneş
yaratandan ötürü seviyorum
inatla seviyorum bu boşluğu
inatla hakırıyorum
kükrüyorum
insanların dost ellerini geri çevirmemesini
bir lokma ekmeği çok görmesini
karaladık bi şeyler duyguları mertçe yakılmış bir anadolu insanıyız elimizden gelen özümüzü sevmek insanları dostları sevmek güneydoğu batıyı tüm ülkeyi halkları sevmektir. ayrımcılık ayrışmacılık pes ettiren değilmi bizi zaten şiirimi beğendiğin için sağol kardeşim 👍
👍ÜSTAD kutlarımm👍 şiir gibi şiirdi okuduğum