Sehpaya Vurmak Kime Düş/tü
İlk baharımda döküldü yapraklar
Ol deyince düştü bir bebek rahme
Öl deyince de ölür mü ki kalp ağrısı
El açsam açılır mı göklerin kapısı
Bahar'da düşmeyen cemre gibi
Sabırsız beklenensin ama
Ne hayat buluyorum ikliminde
Ne de can veriyorum can evimde
Ne yağmur var kararan göğümde
Ne de bereket kalan ömrümde
Tüm hayallerim kuyruklu birer yıldız gibi
görünmez oldu gök/yüzünde
Çok bilinmezli olmazlara kafa tutar gibiyim.
De ki bu bir denklem
De ki bu bir yangın
Ama içinde hep sen yandın
Bu gördüğün bir kördüğüm
Ben yandım, sen acıtır sandın
Ben an/dım sen ömür sandın.
Ben candım, sen ölümsüz sandın.
Öyle ki; her zannında ben vardım
Yarı ölü halime kavgalar musallat olmuş
Baş ucumda bir şişe
Soğuk bir yatağa düşen sıcak bedenim,
Ve tavana çivilediğim infazlarla
Her şiirin her hecesinde
Her günün her gecesinde
Bir meleğin nazarına çekiliyorum
Doğum sancısı çekip,
Bir bir ölü doğuyor umutlar
Bana cevapsız tedaviler düştü
İlaç olmayan ilaçlar filan derken
Şimdi hayattan bana
Bir seksen beşlik darağacı düştü
Önce son arzumu düşünüp,
Sonra öfkelerimi giyindim.
Senin yerin zaten belli de,
Sahi
Sehpaya vurmak
kime düş/tü?