Şarap Ve Izdırap

Bin kere tövbe ettim sana ve aşka
Döndüm dolaştım yine geldim başa
Acılar her daim sencileyin
Uyku girmiyor göze sensiz geceleyin
Ölüm olsan bile gülümserim
Izdırabını çeker; şarabını içerim

Yiğidin naraları çınlar kulakta
Meret durduğu gibi durmuyor bardakta
Şarap özenmiş gözlerindeki aşkta
İçtikçe tükenmiyor sızıyor bedene
Nahoş bir vakit gece kavuşur gündüze
Yürek yüzleşir acımasız gerçekle

Hüzünlü sabahlarda yüzüm geceden kalma
Sarhoş değilim ama başım gönlüm çok ağrıyor
Dibini görmüşüm bu zalim hayatın
Gururu yenip sevdalar biraz arsızlaşsın.
Bin kere görsek de aşkın ızdırabını;
Yine de içeriz Hayyam gibi şarabını...

Keşkelerimden aldım ben dersimi
Ey Aşk !
Sen gel sadece ben hallederim gerisini