Şarapçı Sabahı

Ve gün yorgun
köşe başındaki şarapçının
onurlu yüreği kadar...
Severim şarapçıları
Gün yüzlü hikayeleri severim
Öyle açık, anadan doğma

Güneşi özendirir
ağarmış saçları
öyle bir gün ki, yorgun
elinde sefalet volta atıyor
hep karanlıkta kalmışız
Geceden küme düşmüşüz
öyle şaşkınız bu sabaha ,
kamaşır gözlerim
körebe oluruz, birazda kırmızı ...

Dergahta değiliz , mayhoşda
düpedüz şarhoşuz !
sabahçı kahvesinde alamadık soluğu
muhabbete gelemedik
dostun bağından geçiyordum , uğradım
kafamızda o biçim
hani gökten
elma düşse zembille
fizik profesörü olurum
iki kere iki dört eder,
ulan hani vitrine koysak ciğerimizi
beş para etmez diye satarlar
yüreğimiz milyoner olur saniyesinde..

Gönlü zengin kayıplar
Sosyete pazarında
abiler ablalar
Ne bakıyorsunuz aval aval
Nalan şimdi elinde şarap
bağ üzümü eze eze
karşılar mı boynunu bükerek
günaydın der mi hiç
geceden kalmış sarhoşlara...

Burda da yoksa
sızarız bir köşeye
nalanlar hep fabrikatörlere giderler
bilirim, umursamaz olurum
o vakit
sevemedim bu sabahı
yarın bir gün gelip
eleman aramasa bari
nerede bu kenar mahalle sefilleri
diye avazı çıktığı kadar bağırmasa
Ufaktan kaybolsak iyi
biz zaten işçiyiz arkadaş
yürek işçisi , gönül işçisi
o kadar !

Kapat şu ışığı
güneş batıdan mı doğuyor
ulan şarabı döktün rıdvan
yoksa Nalan mı geliyor ...

17 Nisan 2014 36 şiiri var.
Yorumlar