Sarhoş Şiirimdin

Sana öyle sarhoş olsam ki sevdiceğim;
Kıyamete aşkı anlatırdım
Yırtardım dünyadan geç kalan zamansızlığımızı
Süreya gibi Sevda Sözlerini basardım mutluluğun bağrına
Nazımsal bir Piyale olurdum yedi veren sevgine!

Sana kıyametin kopmamasını anlatsam sevgilim
Sana geç kalmış hasretlerimin prangalaşmasını duyarım
Seni alamadığım şiirlerin içinden.

Gözümün aydın olmasını yaşasan sevdiceğim
Sana giyinmiş kuşanmış bir şehir misali
Varoş sokaklarımı kundaksız sararım sefaletin kucağına

Ah benim menzilli mazim
Bulunmaz bir hazinem gibisin
Hem sarhoşum hem servetimsin

Anlatabilsem sana sarhoşluğumu
Rüzgarını cellat bilirdim,
Ümitlerimi yağmur
Dinime imanıma küfredilmiş gibi
Seni aşk bilirdim
Anlatamazdım sana sarhoşluğumu
Sen menzilime girmiş ahengim iken.

Gül dedim gülerken açtım mısralar boyunca
Çilingirsiz reçete gibiydim sana
Çıngıraksız çocuktum sanki seni kıskançlığıma
Öyle esrarlıydı ki eleksiz özlemin
Sızardın içime masa altı şerefinle

Sana öyle sarhoş olsam ki sevdiceğim;
Bırakın, şiirim geldi
İçimde kal,
Yolumu kesen aşk gibi
Sarhoşluğuna içerim...

Diyebilirim ki;
Türkü gözleriyle,
Damarlarımın mısralarıydı.
Hatsa faya ulaşmış
Sarhoş bir şiirimdin!

12 Mayıs 2011 41 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar