Sarı Başak
Parmaklarımın arasından
Ya bir taş dibine
Ya bir çalı altına
Yada bir çukurun içine
Süzülüp düşen tohum
Şimdi bana vakit leyli
Şafak sökmesine az bir zaman var
Üzerine damlayan alın terimdir
Bağrında taşıdığın yaşamda
Zerre kadar su, hava
Hasret, özlem varsa
Her biri birer damla hardır
Özünü, bedenini kucaklayan
Seni sarıp, sarmalayan toprakta hayat var
Fakirin, fukaranın umudu
Toprağın rahminden gelen
Karanlığı, zoru, acıyı yırtan
Yeşerip, filizlenen nazik tohum
Zümrüt yeşili yaprakların arasından
Işığa, aydınlığa koşan yakıcı güzelliğin var
Başakların güneşe bakar her zaman
Hazana, kışa rağmen bahara az zaman var
Ellerimden süzülen
Başı yücelere göğe eren
Sarı başak boynunu bükme
Sarıl dallarına güç ver köküne
Sende emeğim, alın terim var; bende sen
Yel vurdukça hışırdanan başaklarından bereket var
Mehmet Çobanoğlu
16.04.2012
İstanbul