Şarkı Söyleyen Kadınlar
Yürekleri sığ bir denizdir ne gemiler gelir de geçerken
hevesleri kursaklarında oturuverirler karaya
ne mal’a telaşları vardır ne mülk’e gezseler ya ülke ülke
hayat aşkın bittiği yerde sonlanır masumiyet dudaklarında
en gizli hazinelerini krallardan saklar bir inada bir murada
aksini bulur pespaye çirkin surat korsanlara verirler
saçları dolaşık bahtları karışık yavrulu yavrusuz
yürüyen duran oturan kalkan lakin illa ki şarkı söyleyen kadınlar
umudun seher meltemi gibi yaz sabahlarına sıcacık uyanırlar
bu kışta bitecek nasılsa dönecek gök yüzümüze telaşlı kırlangıçlar
adam olmanın birinci kuralını deyivereyim mi sizlere
yaşamaktan bir netice çıkartmak istiyorsanız ‘’O’’ kadınları dinleyiniz
sonra yüreğinize sorunuz masallarınızın kahramanlarını
anne anne sözleri kulaklarınızda çınlayacaktır
hatıralarınızı öldürdüğünüz gecelerin sabaha ulaştığı anlarda
güvercinlere ekmek ufalayan menekşe gözlü kızınızın
kırmızı başlıklı şapkasını çalacak diye peşine düştüğünüz hain kurdun
yüreğini yumuşatabilecek güç kadife seslerindedir ah o kadınların
şarkı söyleyen kadınlar geçip gittiler dünyamızdan
uzun zamandır suskun şiirler yazıyorlar hayata dair ve artık gülmüyorlar
oysa karıncanın kalbi kararınca güneşe doğru yürür ağır aksak
kafası karışsa da ayakları karışmaz yol onu doğru yuvasına götürür
çekirdek kabuğu taşır kendiyle yarışır bakmaz ardına
zalimlerin zalimliklerini vurmalı birileri yüzlerine yüzlerine
zamanın kırbacı şaklarken daha bir hızla yüzlerimize
hayallerimizden koşarak gelen çocukluğumuz tutunur eteklerine
uzun topuklu papuçlarından düşmüşlerdi henüz gençlik varken yanaklarında
sonrası malum hatıratlar herkesle beraber yaşanmışlık
şarkı söyleyen kadınlar tanıyorum ak pak bütün güzellikleriyle karşımda
şimdi saçlarına düşen aklara inat rüzgarlara karşı duruyorlar uzun zamandır susuyorlar
Şarkı söylemeyen, türkü çığırmayan... Şair anlar cümlenin sonunu. Tebrikler, samimi şiir.