Sarmaşık
giyotin kesiği hasretin
uzakta çok uzaktasın ama
ensemde solunası nefesin
intihar fermanı yalnızlık
ağlamaklı bir kalem
ıslak kağıt ve yastık
tren sesiyle uyuyorum bilesin
romanların sayfaları eksik
kahramansız ve zevksiz
içtiğim sular kuru
sokaklar gri ve sessiz
odamın penceresi ayaz
yağmuru bilmeyen toprak gibi
çatladı dudaklarım sensiz
güneş gibi doğdun yüzüme
yağmur olup akma gözümden
dişi rüzgar bile esmesin tenine
...
okunulasıydı tebrikler
saygılarımla...
bir sarmaşık olup, yüzüne eğilmeyi isterdim sevgili..
bu elbise sana çok yakışıyor şiir kız, çok..
kutlarım
sevgiliye özlemi, kıskançlığı ,gel demeyi nasıl da güzel dillendirmişsin..
güzeldi. sevgiler.
Dilsad calsin kapini gümüs elli suyu öpüp tufan--- dalgin hasreti siirin cünki
üsüyan bir sanigim failim
bir ayna ki yüzün kuslar ertesi gün- pencerende sarmasigim agan külleri mor balkondaki düslerin-
üsmesin kuslarim kar kiristalim...
...
siire siirle
hep sevgiyle
Şimdi hiçbir şey demiyorum. Şu dizeyi okuduktan sonra bıraktım şiiri "giyotin kesiği hasretin" hayır benden midir yoksa şiirin bilinçli yazılmasından mütevellit mi anlamadım sanki ensemde bıçak hissettim.
Ve biraz sonra okuduğumda "nefesin-bilesin" kafiyelerinin ne kadar da yakıştığını gördüm.
Giyotin meselesinde soluğun ensede olmasıyla bir bağdaştırı yapıldığını ve bu şuurda şiirin devam ettiğini gördüm çok beğendim.
"intihar fermanı yalnızlık " bu dizeyi okuduğumda ise yalnız olanın yazmaya hatta şiir yazmaya vakit bulamayacağını gördüm.
"romanların sayfaları eksik kahramansız ve zevksiz içtiğim sular kuru sokaklar gri ve sessiz odamın penceresi ayaz yağmuru bilmeyen toprak gibi çatladı dudaklarım sensiz" , Bu satırlarda ise olmaz o kadar dedim. Bu ataleti ancak hasretin getirebileceğine kanaat getirdim. Biteviyeliğin samimiyet tarafından bertaraf edildiğini gördüm.
Ve son dizede bu kadar olur dedim, Şairi tebrik ettim Ben gittim,
şiir de geldi benimle
Saygılarımca