Sarraf Çocuk

bir uğurlama koydum ceplerine

hüngür hüngür ağlamalı

burnunun akıntısını çeken bir çocuk gibi

eteklerinden çekiştiren bir çocuk gibi

yüzünü okşamaları olmayacak

eski cızırtılı şarkılar dinleyecek gibi

odaların kuytularında gizlenmiş ruhlara sataşacak

saçına tünemiş aklar sayısına akran bir çoğullukla

kırmızıların ve siyahların sahiplerine küfredecek

diz kapaklarında ki çürümüş takati kaybedene dek.


şimdi sen gidiyorsun aşikar

kokunda gidiyor pek alâ

ya ruhun nasıl sığacak kendinle taşıdığın çuvala?

duvarlar ağlar çocuk kadar

komşular muğlak bir iniltiye kulak kesilir

başlar bir hoparlörden çığırtmaya ezanlar

yakılmış kandile yas tutar ya çocuk

delirmiş sanırlar.

bizim buralarda kimsenin umurunda olmaz deliler

bir acırlar iki acırlar sonra da unuturlar.

sahip çıkacak mı gecenin sahibi bu çocuğa

yoksa terk mı edecek gecenin katran avlusuna

tüm delirmişliğine ayna tutup

pelesenk edip aymaz dillere ulu orta.


şimdi sen gidiyorsun öyle mi?

git, soğumaz acısı terimdeki yaranın

sızar inceden inceye tenime

ben büyürsem o da büyür

olmaz belki saçlarını kokladığım

ama yarası ruhundan büyük olur.


şimdi git,

git sadece

sessiz olmamalı hicbir gidiş bence

kanayan bir yarayı dindirmeden

susturmadan çocuğun dilini

konuşmaya küsmeden.

git bakalım,

kalbimden uzak bir yer bulabileceksen..

28 Haziran 2019 11 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 5 yıl önce

    Yürekte,terde ve tende bıraktığı yaraları gördükten sonra kolay mıdır acep gitmek gidebilmek ardına bakmadan sanmam anlamlı dizelerdi Mert bey kutlarım