Savaş ve Barış
Geceyi kaldırdım karanlıklardan
Kırdım kan dolu kadehlerinizi
En kızıl ateşleri söndürdüm
Savaş tarlanızdan kötü tohumları söktüm
Bebelere ağıt yakan analardandım
Sevdiğini şehit sancağına saran yar
Çekip gitsin zalim hevesleriniz
Huzur bulsun dünya denen diyar
Olmaz böyle olmaz durmalı bu yangın
Sen ey insan asırlarca yaktın yıktın
Pamuk rüyasında çocukların
Gülleri soldurdun yaprağını kana boyadın
Zulmün tahtında mutlu musun?
Sen mağrur kumandan zafer senin mi?
Kaç can alacaksın da dinmeyecek hırsın
Daha kaç kez böleceksin nifakla..
Kaç milyon masum ölecek elindeki silahla
Görmüyor musun yeşiller sararıyor
Farkında değil misin sular kuruyor
Ah anlamadın mı hala mana ölüyor...
Çek git kendi cehennemine yok ol
Gelin çiçeklerinden siperlerim var
Cengim barış için sevgiden neferlerim
Bak mavi göklere uçtu güvercinlerim
Bir zeytin dalında türküm
Maziye küskün, kırık gönlüm...
Gelecek nesillere barış olmalı ülküm
GÜLCENAZ
Sen mağrur kumandan zafer senin mi? Kaç can alacaksın da dinmeyecek hırsın Daha kaç kez böleceksin nifakla.. Kaç milyon masum ölecek elindeki silahla
İnsanlık var olduğundan beri süregelmiş hep olmuş savaşlar ve biteceğede hiç benzemiyor içimizdeki kazanma hırsından dolayı ama biz yinede şiddetini azaltmaya çalışalım sizin gibi duyarlı davranarak .. Bu yüzden şiirin içeriğini çok beğendim benimde bu anlamda bir çağrım vardı savaşsız bir dünyaya "Ütopik kanatlar" adlı şiirimle tebrikler Şükran hanım..
Savaşa bir çiçek uzatmalı ve barış türküsü dilimizde olmalı..
Ama dünyanın bir çok yerinde savaşlara açılıyor pencereler. Yaşama değer katan şiire tebrikler.