Savaştayım

Savaştayım

Kim bilir;
Belki uykudan uyanmaktır umut,
Gece trenlerinin soğuk ve korkulu saatlerinde.
Yeşermek başka şey,
Baharsız mevsimlerinde bu çağın.
Unutmak kara yazgıları, umut
Unutmak ne varsa, yüzleşmek her biriyle...
Bir çok sözüm var hayata karşı
Bir tek yüzüm
Uçururum göğde şiirlerimi
İaşe temini; cebimdeki kimliğim
Bağrımda yaralar büyütürüm
Savaştayım kırk yıldır,
Ricat nedir bilmedim
Savaştayım çünkü
Aşka ve inanışa sözüm var
Bu yürek koşuşturuyor beni
Sarp kayalardan aşırarak.
Saçlarım gövdeme ağır gelişinden mi döküldü,
Yoksa ruhumu sarsan buhrandan mı?
Can çekişiyor gözümdeki titrek fer,
Gök sayıklıyor akşamüstü kızıllığına
Kan kırmızısı sözlerimi.

Savaştayım; arafta
Resmini mintanımın sol cebinde
Yüreğimmiş gibi taşıyorum çok zamandır,
Böyle bir dünyanın tam orta yerinde,
Kaydırarak yıldızları gökten
Senli gecelerime yansıyarak mazilerden
Ne denli bir muhabbet yakalıyorsam
Düşürüyorum sesini
Hep seni zonklayan şiirimi
Yitiriyor dünya azar azar beni
SEN DOĞUYORSUN
Ben yitiyorum!
Çoğul bir tebessümle yankılanıyorum 

Ağıtlar ortasında bir başıma.
İşte güvercin, kanadı kırık
Bilinmeyenin çaresizliği
Bilinenin kaldırılamaz yükü
Eğiyor bakışlarımızı, kırıyor umutlarımızı yeniden.

Savaştayım, arafta;
Başımız yine de dik
Üşüşmüşüz can evine
Raptolunmuşuz dünya rengine.

Beni sensizlik değil yanıltan
Kayıp giden bir sürüngenin korkusu değil
Saat hep ileriyi gösteriyor
İlerisi bizim bilemediğimiz
Kimin galip geleceği
Kimin yenik düşeceği
Umrumuzun kıyısından geçmiyor.

Kim bilir diyorum,
Kim bilir bizim yangınımızı?
Ey içimiz:
Düşmanımız değil bizi bize vuruşturan
Aynalar değil çehremizi oluşturan
Kabahat namluda değil
Onu bize doğrultan kahpelik
Koynumuzda uyuyan..

Umut diyorum, yine de umut
Bırak hep karanlık kalsın göğümüz
Kanadı kırıksa da uçsun güvercin
Sessizlikten irkildiğimiz
Korkulardan çok,
Ah o geçip gidenler;
Yüreğimizi ezip de geçenler,
Oysa biz bizi bilirdik
Ağlıyorken dirildik, yanarken kavi ve keskindik,
Bizi var edenden başka neyedir bu seferlik?

Neydi doğrultan bizi
Neydi parlayan alınlarımızdan
Kalleş bir sabahın kuytusunda
Yitirerek dinginliğimizi
Hiç yoktan övünülecek
Kahramanlıklara mı sığındık?
Oysa neydi bizi bizden üste koyan,
Göğün maviliklerini sıyıran ömrümüzden,
Sancımıza yenilerimi ilikleyip
Ceset ceset sıyıran bizi tenimizden...
Durdurabildiniz mi devinimini bu dünyanın?
Oysa hep dönüşüp durdu bizim sandığımız,
Sığındığımız aynadaki o kirli yüz,
Satırlarımız doğurmalıydı umudu
Ölmek üzere olan.
Artık kanlı gölgeler işlendi adımlarımıza
Zanlıyız, zamanın katline ortak,
Zanlıyız, meyveyi hamken koparan yine bizdik,
Dürdük defterimizi
Tükettik günlerimizi..

Savaştayım, arafta;
Şimdi şiirler mi kof
Sevmelerimiz mi bir tarafta
Düşerken gözlerden bir damla yaş.
İçtiğim mey mi
Şairliğim mi etti beni ayyaş?
Ey içim, içimiz:
Gel kurtar beni bu araftan
Çıkmalıyız bu amansız savaştan,
Ne yöndesin döneyim
Çağır beni yine o taraftan!

01 Şubat 2025 78 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (2)
  • 12 sa. önce

    Kalemine,yüreğine sağlık

    Kutlarım

    Sevgiyle kal.