Şavk
Karanlık sessiz kalır…
...evin etrafına buğulu ışık süzülür
pencereden düşen şavk girdapları
odayı ince tozla kaplarken
tüm nesneler sessiz mabet gibi
tütün ve kahve kokusu eşliğinde
piyano ve keman gürlemesinde
her saatin derinleşen ızdırabı
sensizliğin gölgesi gözün algısı
her gün ağaran her anı suskun
ıssız bir günün sonuna açılan
bahçede hışırdayan yaprakların
rüzgarın ayaz senfonik mırıltısı
en kırılgan kristaller kadar narin
yazılan kelimeyi okumak için yaşa
yazmaktadır duyguların aynasında
kısır bir döngü hissedilen ölümler
pencereden sızan karanlıkta diriliş
göğ gümüşe çalan sessizlik nehri
kuzgunlar tellerde dinleniyorlar
seni aramak için gözlerini arıyorum
ipliksi ağlar sarmış duvarın tümünü
son olmak istiyorum gölge gibi
gölgeleri yok eden son şavk gibi
son nefesle küflenen ekmek gibi…