Segâh-nihavend-nevâ

isimsiz bir coğrafyanın
terkedilmiş ülkesinde
neva makamında çalarken sazlar
kaldırımlar yankılanıyordu
ayak izlerimde...

yazık!
eskilerden kalma
bir ağustostur gelen...

eşi benzeri olmayan bir bestede
segâhın nihavende döndüğü yerde
sular kararıyor,
mahşeri bir ayaz
düşüyordu içime...

kızılı tükenmiş bir akşamın
teğet geçtiği
viran şehrimin sokaklarında
iç çekişler yankılanıyordu
her dem taze

kanadıkça gözlerim
gün kararır ansızın.
bir el uzanır da geceme
ayazı çözülmüş
kirpiklerimin dönemeçlerinden
gözpınarlarıma iner
perde perde...

gövdesi kararmış ak yüreğime
hüznün gölgesi düşmüş desem de
inanma!
kahrın bebesini belerim
mor salkımlı bir evin
dalları kurumuş bahçesinde...

dağınık hecelerinin
süfli kelimelerinden
suntursuz cümleleri toplarken esefle
öfkeyle kırılsa da kalemler
bu son sitemdi
bitişine!

bil ki
ne iftira
ne de küfür
yakışmazdı dilime
sana hoş geldiğince!


22.07.2009

23 Temmuz 2009 43 şiiri var.
Yorumlar (11)
  • 15 yıl önce

    Böyle zamanlarda müzik bilgimin yetersizliğine hayıflanıyorum .
    Bir gidişin , bir bitişin , dize dize siteme dönüşünü izledim . Akıcı bir yazım dili , yerli yerinde kurgu ve başarılı bir ŞİİR ... Günün şiirini ve şairesini tebrik ederim...

  • 15 yıl önce

    Harika...

    tebrik ve sevgiler...

  • 15 yıl önce

    -2-

    "Rüya gibi uçan yıllar,Artık solan bu bahçede bülbüllere yer yok...â? şarkılarını yeniden duyar gibi oldum. Bu ayrılış anının devamında seğahın nihavende döndüğü anlardaki durumuna da bakmak gerekir. Bilindiğigibi segâh makamı çıkıcı bir nitelik gösterir. Ezan seslerini çağrıştırır bana. Şair bu sözcüğü kullandığı dizelerde ölüm anını yaşar gibi bir ruh halindedir. Daha sonra segah yerini nihavend makamına bırakır. Mahşeri bir ayazın içine düştüğü andır bu. Bu makamdan bildiğim ve sevdiğim birkaç şarkı da â?? dertler benim olsunâ?,hatırla sevgili o mesut geceyi,gök yüzünde yalnız gezen yıldızlar,ellerim böyle boş mu kalacaktı ,anla artık anla beni...â?şarkılarıdır ki şairin bu hüzün anına nasıl da uyuyor. Özgün bir söyleyiş. Ben bu seçici kurulun kim olduğunu , inanın, en az şairler ve okurlar kadar merak ediyorum Bu nasıl bir titizlik ve bu ne kadar bilgece bir seçiş. Şaire hoş geldiniz diyor, onu başarılı şiirinden dolayı tebrik ediyorum.

  • 15 yıl önce

    -1- Şair, "terkedilmiş ülkesinde" dizesinde ayrılığı ve onun verdiği hüznü de "mahşeri bir ayaz düşüyordu içime.../ viran şehrimin sokaklarında /iç çekişler yankılanıyordu .... gövdesi kararmış ak yüreğime " dizeleriyle örneklendireceğim bir temayı ele almış.

    Bu iki hali ise üç makamdan yaralanarak yasıtmış. Hüzün onun için içinde bulunduğu durumu belirtmede yetersiz kalan bir sözcüktür. â?? hüznün gölgesi düşmüş desem de inanma! kahrın bebesini belerim mor salkımlı bir evin dalları kurumuş bahçesinde...â? dizeleri , süregelen sevgideki sıkıntılar artık bir daha dönmeyecek biçimde son bulmuştur. â??öfkeyle kırılsa da kalemler bu son sitemdi bitişine! â??

    Ayrılık için ise onurlu bir duruş sergilemektedir. Çeşitli nedenler ya da ayrılığa zemin hazırlayan kılıflar uydurmayacak kadar onurlu bir duruş gösterir,ama sevdiği insan için bu hiç de böyle değildir,o küfürleri ve iftiraları bahane eden bir kişi olarak sunulur:â? bil ki ne iftira ne de küfür yakışmazdı dilime sana hoş geldiğince! â??

    Bu şiirde seçilen üç makamın gizi nedir? Şair ayrılk anının ruhsal durumundayken ayak sesleri neva makamına karışır.Bu makamda Ahmet özhandan diinlediğim

    %..

  • 15 yıl önce

    Adı Eylül'dü :)

    Ne hoş bir sürpriz! Ayrıcalıklarınızla geldiğinizden şüphem yok. (Sesinizi de getireceksiniz; eminim. Keza, şiir yorumlarınızın yankısı kulaklarımızda..)

    Bu, "HoşGeldiniz" ziyareti olsun. Yanınızda olacağız.

    Tebrik ve taktirlerimizle.

    SaygımKalsın..