Şehir

Kör dilenci ile geliyorum göz göze
Yine de atıyorum 1 lira önüne
Arkamdan bakıyor sırıtarak
İşte yine bir avanak diye

Şarapçı sızmış köşebaşında bugün erken
Şişede kalmış son bir yudum meyden
Örtünmüş üzerine gazeteden yorganını
Sanki gördüm gelecek ölümünün provasını

Bir sokak şarkıcısının tınısı
Sızlattı uzun uzun kulaklarımı
Vururken tellere parmakları
Görüyor önünde alkışlayan kalabalıkları

Esrar çekmiş bir çocuk kıyak kafası
Üzerinde yırtık eski parkası
Durdu önüme elinde kırık falçatası
Dökül dedi hemen cebindeki paraları

Kızın biri içmiş barın birinde
Yıkılmış kaldırımın tam orta yerinde
Açılmış bacakları her iki yana
Off kaçırmış altına bir de çok fena

Çorbacı kepenkleri indiriyor
İçeriden işkembe kokuları geliyor
Cebinde sefillerin üç kuruş parası
Eminim ki ona da ağır geliyor

Önde ışıl ışıl vitrin camları
Arkada kırık dökük viranları
Hep böyle gizleniyor
Tepemizde uçuşan leş kargaları

Bu şehir uyumaz, sokaklarında yürünmez
Bu ölü bakışlar karşısında durulmaz
Var git köyüne ey akılsız
Bu pis kokular arasında nefes alınmaz.

27-07-2009