Şehir Ve Hal-i İntizar

//zamanın bekleme halidir bu hareketlilik//


durgun
gözlerde sukunet
hal-i intizardır bu
suskun
sözlerde asalet

kokusu duyulur umudun
iğrenç bir kahkahanın ardından
etrafa ürkekçe bir bakış
ölümün yakınlığından
şüphe yok
asiller ve asilerin zamanı
yeridir dünya hayatın
süvari birlikleri
ve
karanlık süvariler
yok artık
savaş değişti
bitmedi hiç
kılınçlar
ve ya
silahlar
yok artık
sadece insanlar var
dumanlı ferasetler
sarmış her tarafı
sadece acılar var

bekliyor şimdi tüm zamanlar
oyulmuş bir dağ patikasında
gelir mi göklerden bir haber
uzaklardan gelen sese kulak ver
gelir mi göklerden bir haber
oyulmuş bir dağ patikasında
bekliyor şimdi tüm zamanlar

sadece anlamak yeterdi
bir ayrılık sancısıyla
titrerdi yürekler
inlerdi şafağa dek
beklerdi bin bir ümit
bekletenler gelecek mi
gözlerde bir seda
bir kraliçe edasıyla
katlanır şimdi yollar
şehre daha çok var
sabır dar sokaklarda yol alır
yaşatacaklar
ve
yaşayacaklar
şehre girmeye and içmişler
önlerinde sadece bir ufuk
genişledikçe kuşatan bir ufuk
korku dağılmış yüreklerden
yollar korkar bu sert adımlardan
gözlerine bakmak cesarettir
bu yolun yolcularının
yaşamaktır adı bu aşkın
bilinmezlik yok yakın diyarda
sözlerde emanet var
kefenli bedenler yol alır
sabrın göğsünü deşerek
şimdi tüm diriler ayaklanır
geçmişlerinden utanarak
ayaklarına bakar gözleri
tutamadıkları sözleri ve göz yaşları
yol alır şehre doğru kıvrılarak
tüm dudaklar kilitli
şehir ha göründü ha görünecek
etrafta şimdi ıssız bir sessizlik
bütün gözlerin baktığı tek bir göz var
uzaklardan şehri gören

durgun
gözlerde sukunet
hal-i intizardır bu
suskun
sözlerde asalet