Şehrimde Bir Yabancı

Hüznüne bulamak için yüreğimi,

Mavi bir gökyüzü aralandı penceremden.

Sana dairlerin sesi yükseldi bir an,

Ben voltasında kaldım yetmişliğimin...

Gelmek için değildi tozlu yolların,

Kirlenmedi elbisen çeşmenin başında,

Kurnaya değerken dudakların,

İlk kez seviştim seninle..

Kör kuyuda taşın yere düşmesini dinlemekti

Senin sesini duyma ihtimalim.

Ki hep yarım kaldı pedalları bisikletimin

Sana uçarken kanatları kırılan kuşlar misali...

Oysa sana alıştırmıştım güvercinlerimi,

Ağzıyla besleyen annelerdi sevgilim,

Önüne yem atılan kuşlar misaliydi özgürlüklerim.

Bir gün anlarsın şiirlerimin acı yanını,

Değerken dudaklarına anasonun acı tadı

İstemsiz okurken duvarlarda isyanlarımı

Son satırlarımda kalır sarhoşluğunun sallanan yanı.

''Bir gün anlarsın dudaklarına olan hayalimi,

İsimsiz çocuklarımız koşarken ağzının içinde

Yutkunup boğazına takılırken yetimliğimiz,

Islandığında çöl kuraklığında çatlakların,

Yangınında kalır sözcüklerin;

''Şehrimde bir yabancı, yalancıydı oysa sevişmelerimiz...''