Şehvetli Duyguların Zamane Aşkları
Kirlenen ruh
Gecenin çirkef koynundayken
Cirit atmakta
Şehvetli duyguların zamane aşkları
Ve şimdi adına aşk diyorlar
En ağır kokulara bürünmüş
Bin bir renkte masallar
Sokağa sarkan begonvil dalları
İki dost
Sokak kaldırımları ve beden
Kasvetin çöktüğü, öldürücü karanlığa bürünen gece
Yine küf kokulu duvarlar
Zavallı fahişe ruhlar can çekişir karanlığın koynunda
Buz gibi kaldırımlar
Sokak lambalarının kırpık aydınlığında sabahlar
Çekilmiş kabuğuna kaplumbağanın ininde
Sırtında dünya
Aklında kirlenen ruh
Düşen bir damla yaş
Gözlerdeki nemde cirit atan anılar
Ve o an!
Her şey onda saklı
Akıl, ruh ve dönüp geriye bakan zaman
Öyle bir oynaşa ayak uydurmuş ki ayaklar
Mavisine atsanız
Asla paklayamaz günahkâr bedenleri okyanuslar
Bu gün seninle ne varsa gelen dünden
Boy vermeye çabalar yarına ermek için
Bazen kulakları tırmalar suskun kalbin inlemesi
Bu günden duyulur gibi
Yarın çıkacak fırtınanın sesi
Aklın toprağında gizlidir
Her zaman doğrular ve handikaplar
Ayaklar taşıyacak taşınmaz bunca yükü
Anlaşıldı!
Yine üstüne yıkılacak bu gece hesaplar...
Günümüzün ayaklar altında sürünen söz de sevda ve aşklarını bu denli yaşanmışlıkları ile anlatan sayın şairi en içten kutluyorum.Şiir hak ettiği yerde baştacı.Gerçekten şimdiki ilişkiler aşk mı ? sevda mı ? yorucu geleceği olmayan sokak ayağı mı ? bütün bunlara cevapları bu nefis eserde bulmak mümkün
harika..şiir düşmüş yine şiir gibi bir şiir..tebrik ile...